Çin mahallenin delisi misali herkese virüsü bulaştırdı, şimdilere bir kıyıya çekilip olan biteni izliyor.
Şimdi virüse kızsak mı sevsek mi? Evlerimizde oturduğumuz sürece ev halkıyla daha bir yakından tanıştık, konuştuk. Önceleri televizyondan cep telefonundan başımızı kaldırıp bir hal hatır sormuyorduk. Herkes köşesine çekilip sanal, sanal takılıyorduk. Şaka maka bayağı iyi insanlarmış. Yahu ne kadar birbirimizden kopmuşuz.
Bir arkadaşım aynen böyle söylüyordu. Ama berberler kapanınca sokaklar er eğitim taburu gibi üç numara traşlı erkeklerle doldu. Camiilerin ve Kabe'nin kapanması , tedbir olarak iyi de bizler için iyi olmadı. Allah'ım nasıl bir günah işledik ki bize bu belayı gönderdin.
Neyse AVM'ler açıldı çünkü seküler dünyada para her şeydir. Önce maskeler parayla satılıyordu sonra parayla satmak yasaklandı şimdi tekrar parayla satılıyor. Ortalık haydutlar çetesi gibi etrafta maskeli beşler dolaşıyor. Hatta bazıları tamamen kızılmaske gibi olmuş. Bir tanesini gördüm kurukafa dişler olan bir maske takmıştı artık iyice suyunu çıkardık.
Evde bozulmadık alet bırakmadık tamir edelim derken. Can sıkıntısından arada bir tekme attığım bulaşık makinesi geçen bana kafa attı. Buzdolabıyla konuşmaya başladık. Arada bir anlatıyoruz. İzlenmedik film okunmadık kitap bırakmadık.
Kayseride bir üfürükçü, “Durun sizi bir okuyup üflüyeyim“ demiş ve tüm mahalleliyi üflemiş. Tüm mahalle şimdi karantinada. Meğer üfürükçü kadın koronalı imiş.
Koronadan en çok etkilenen organımız da çenemiz. Çünkü herkesin ağız burun açık maskeler çenelerde.
Yoruldum yahu anlatmaktan yazmaktan çizmekten.
Yoruldum dinlenmekten.
Yorum Yaz
Yorumunuz alındı!
Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.