Yüksel TOPALOĞLU

Orhan’ıma dokunma!

11.03.2015 19:20
Mayakovksi’nin çıkardığı dergi “Halkın Beğenisine Şamar” adını taşıyordu.

Sartre son nefesine kadar Fransız hükümetine amansızca muhalefet etti. Nietzsche Hristiyanlığı yerden yere vurdu. Karl Marx sığındığı son ülkenin hükümetini dahi eleştirmekten geri durmadı, yerleşik bütün değerleri tersyüz etti, dine “halkların afyonu” dedi. Kurtuluş Savaşı Destanı’nın yazarı Nazım Hikmet vatan haini ilan edildi.

Sabahattin Ali’ye canını kurtarma fırsatı bile verilmedi, hututta katledildi. Uğur Mumcu’nun parçaları sokaktan toplandı. Nice düşünür, yazar, aydın politik görüşlerinden ötürü takibe alındı, tutuklandı, hapse atıldı, öldürüldü.

Ne çok severiz aydınlarımızı tutuklamayı, yargılayıp mahkûm etmeyi. Onların tam da bizim gibi düşünmelerini, tam da bizim gibi yaşamalarını isteriz. Hükümetin görüşlerini paylaşmalarından ve resmi kabullerde boy göstermelerinden haz duyarız. Yabancı ajanslara hükümet görevlisi gibi demeç vermelerinden gururlanırız.

Çünkü kurulu düzenin sözcülüğünü yapmaktır sanat. Yerleşik görüş ve inançlara boyun eğmektir. Söylenmiş olanı yaldızlayarak tekrar söylemektir. Bilime ve sanata değil, ülkenin tanıtımına katkı yapmaktır sanatçının görevi.

Bu devran böyle mi sürecek?

Bu ülkenin yazarı, dünyanın en büyük edebiyat ödülünü bir lanet nişanı gibi taşımaya mahkûm mudur? Bu ülkenin yazarının düzenle çatışmaya, muhalefet etmeye hakkı yok mudur? Bizler gibi düşünmemeye, inançlarımıza karşı gelmeye hakkı yok mudur?

Geleceğimizin ve çıkarlarımızın bizler gibi düşünmemekten geçtiğini söylemeye, beğenilerimize şamar atmaya hakkı yok mudur? Önümüzde kaygısız ve ferah yürümeye hakkı yok mudur?

Lütfen bunu yapma, bunu bir daha yapma! Bu ülkenin ağlamaktan yaş kalmadı gözünde, dizlerinde çürümedik yer.

Deniz’imi astın, Orhan’ıma dokunma!

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.