Recep Ali AKSOYLU

Kulüp başkanlarının savurganlığını kamu karşılamalı mı?

07.01.2019 11:59
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'nın 1.5 yıl önce gündeme getirdiği ve Ankara’nın da desteklediği belirtilen proje gereği İstanbul'da dün Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nde TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın ve Süper Lig kulüp başkanlarının da katıldığı toplantıda ekonomik kriz içindeki kulüplerin borçlarının yeniden yapılandırılması ve vadelendirilmesi konuşulmuş.

Kulüplerin 31 Ocak 2019 tarihine kadar verecekleri gelir-gider bilançolarını inceleyecek olan TBB ve konsorsiyum ortakları, her kulüp için farklı bir plan çıkaracak. Borçlar borç miktarı ve bilançolara göre 5 yıla kadar taksitlendirilecekmiş.

Malum istisnaları haricinde nerdeyse tüm kulüpler (futbol) mali açıdan dibe vurmuş durumda. Elbette taraftarı olduğumuz renkler adına bundan üzüntü duyuyor, mutsuz oluyoruz ama futbolu seven yada hiç ilgisi olmayanlara kulüp idarecilerinin beceriksizliklerini, basiretsizliklerini, har vurup harman savurmalarını fatura etmek hangi akla, hukuka, vicdana sığar ki.

Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz’ın toplantı sonrası yaptığı yorumda konuya farklı bir açılım getiriyor. Otyakmaz diyor ki, “Kulüplerin yaşadığı sıkıntılara bir çözüm üretebilir ama bizim gibi borçlanmayan, doğru yönetilen kulüplerin de ödüllendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim.”

Hemen hemen hepsi iş insanı olan Sayın kulüp idarecileri kişisel sorumlulukları olsaydı Karius’larla, Frey’lerle, Kweuke’lerle, Sousa’larla, Linderoth’larla, Misimoviç’lerle, Tarık Çamdal’larla, Krasiç’lerle, Traore’lerle o sözleşmeleri imzalarlar miydi acaba!

Haberde TFF Başkanı çok sıkı takip edeceğiz harcamaları, bütçe aşımlarını, gerektiğinde çok ciddi yaptırımlar uygulayacağız diyor ama gazetelerde yakın geçmişte “Spor kulüplerinin SGK’ya milyonlarca lira prim borcu varken transfer yapabilmeleri için gerekli ‘Borcu yoktur’ yazısını almaları 7143 sayılı Torba Kanun sayesinde oldu. Yapılandırma süresi 1 ay uzatılınca, kulüpler peşinat yatırmadan oyuncu getirebildi” yazıldığını da anımsıyoruz.

Fotoğraf bu iken, kulübü sayesinde tanınırlığını artıran, iş hacmini geliştiren, tatmin yaşayan başkan ve idareciler kulüplerini düşürdükleri durumdan çıkarmada sorumlu olmalılar ki, işin ehli olanlar bu makamlara sahip olsun, kulüp kaynaklarını rasyonelce harcasınlar. Gelinen noktada da her kulüp çözümü kendi ortaklık – patronaj yapısı içerisinde camia desteğini de alarak sağlamalı, Muharrem Usta’nın, Dursun Özbek’in ya da bir başka kulüp başkanının sorumsuz davranışının ceremesini Sivas, Kasımpaşa, Göztepe gibi kulüpler ile tüm ülke vergi mükellefleri, vatandaşları üstlenmemeli.

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.