Abdullah AYAN

Almanya ile nereye doğru?

09.03.2017 23:27
Erdoğan' ın işaret fişeğini çakmasıyla birlikte ondan daha şedit biçimde Almanya' ya adeta savaş ilan edildiği günlerden geçiyoruz.

Son kader birliğini bile göz önüne alsak, yüzyılı aşkın müttefike söylenmeyen söz kalmadı. Ne Nazilikleri kaldı, ne de derin Almanya' nın bizi kıskandığı tezini temel alıp, bizi kıskandıkları komplo teorilerini ciddiyetle dillendirenlere kadar.
Türkiye' de bir zamanlar saygın bilim adamı, iyi bir anayasa hukukçusu olarak tanımlanan bugünlerin Cumhurbaşkanı danışmanı bile referanduma götürülecek anayasa değişiklik paketiyle ilgili görüşlerini ifade etmektense "Almanya' nın İstanbul' da yapılmakta olan üçüncü havalimanını, Düsseldorf' a vereceği zarar nedeniyle çekemediği" iddiasını dillendiriyorsa, durum gerçekten vahim.
Almanya' da Merkel, yaklaşan seçimlerde hayli zorlanacağının farkında. Ve bu kez seçimlere hayli iddialı gireceği anlaşılan Sosyal Demokratlara, Yeşillere karşı ılımlı ifadeler, ortalama bir söylem tutturma derdinde.
Merkel ise sağdan ve soldan yüklenenlerin akıl almaz önerilerini duymazdan gelmeye, ılımlı ve orta yol sürdürmeye çalışıyor. Ama Almanlara "Nazi" benzetmesi Merkel' in de boyunu aşacak cinsten.
Şansolye "rahatsızlığını" en üst perdeden dile getiriyor, taraflara soğukkanlı olmayı öneriyor ama tansiyon düşeceğini her dakika yükseliyor.
Kavganın sonunda işlerin nereye varacağını şimdiden kestirmek elbette zor ama kesin olan bir şey var: Kırılanın kolay onarılamayacağı..
Kafalara kazınan o ünlü söylemle ifade edeyim: "Almanya ile ilişkilerde hiç bir şey eskisi gibi olmayacak"
Oysa iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihsel gelişimi bir yana, son kavgaya kadar olan düzeyine bakıldığında iki taraf açısından ama özellikle de Türkiye cenahında vazgeçilmezliğini anlamak zor değil.
Rusya ile yaşanan uçak krizinin Türk tarım ürünleri ve turizmine vurduğu darbenin henüz yaraları doğru düzgün sarılmamışken şimdi Rusya' dan çok daha önemli, dış ticaret ve özellikle de ihracatımızın ilk sırasında yer alan Almanya ile girişilen kavganın kime daha çok zarar vereceği ortada değil mi?
Türkiye 2016'da 142 milyar dolarlık ihracatının 14 milyar dolarlık kısmını Almanya' ya yapmış. Bir başka ifadeyle toplam ihracatının %10' unun yapıldığı ve sıralamada on yıllardır açık ara birinci olan bir ülkeden söz ediyoruz.
Sadece ihracat pazarı olarak en önemli ülke de değil Almanya...
Rusya darbesini atlatamayan, boğulmakta olan Türk turizminin en önemli can simidi.*
Özellikle Brexit sonrası alım gücü zayıflayan İngiltere, gittikçe kabuğuna çekilen Fransa ve Skandinav ülkelerine karşı refah düzeyi artan, para harcayacak destinasyon arayan Alman vatandaşları için Türkiye sahilleri ve tesisleri yıllardır gözde iken bugün körüklenen gerginlik işin rengini değiştirmeye başlamış durumda.
Herhangi bir ülkeden değil, son on yıla kadar 4-5 milyon arası* turistin yıllık tatil tercihini Türkiye'den yana kullandığı bir ülkeden söz ediyoruz.
Alman politikacıların "Nazi" söylemiyle doruğa çıkan gerginliğe karşı getirdikleri ilk yaptırım önerisinin turizm alanında ortaya çıkması tesadüf değil.
Tam 18 aydır soluksuz düşen turist sayısı Ocak 2017' de de 2016' nın Ocak ayına göre %10' a yakın (%9,81) azalırken en büyük darbe Alman turistlerden geldi ve kayıp %31 oranında. Üstelik bu yılın ilk ayında henüz bugünkü gerginlik ve "Nazi" söylemleri ortada yokken...
Almanlar bu "Nazilik" konusunda çok hassas..
İlginçtir Türkiye' ye karşı en şiddetli tepki ise Almanya Sol Parti lideri Katja Kipping' den geliyor...
" ... turist gönderme konusunda boykot hakkımızı kullanalım. Türkiye'de insan haklarına zarar verenleri, turizmle ödüllendirmeyelim. Olağanüstü halin olduğu bir ülkenin sahillerinde kim rahat edebilir ki? Turist göndermeyerek, Erdoğan'a demokrasi ve insan hakları konusunda bir ders verelim”
Turizme yönelik bir boykot tutar mı?
Alman turist Türkiye gibi ülkeyi nereden bulacak diye düşünenlere gazetelere düşen küçük bir haberi hatırlatıp noktalayayım yazıyı:
"Türkiye' ye gelen turist sayısı 2017 ilk ayında da düşerken, İspanya' ya giden turist sayısında artış var."
Özellikle Antalya 2016 genelinde yaşadığı %43' lük (4,7 milyon) kayıp yetmezmiş gibi 2017 Ocak ayında %8 ve Şubatta %18' lik kayıpla karşılaştı. İki ay ortalamasıyla %13' lük düşüş...
2017 yaz rezervasyonlarının ve paket tur satışlarının tamamlanmakta olduğu bugünlerde mevcut durum yetmezmiş gibi Almanya ile şiddetlenen kavga iki turizm merkezi Antalya ve İstanbul' u nasıl etkiler?
Bu gidiş sorunun cevabı konusunda yeterince ip uçları veriyor ama yine de bekleyip görelim...
* Yıllar itibariyle Türkiye' ye gelen Alman ve Rus turist sayıları (Resmi TUİK verileri)

 

 
Almanya
Rusya
2006
3766
1694
2007
4129
2058
2008
4450
1162
2009
4298
2161
2010
4218
2520
2011
4687
2780
2012
4726
2723
2013
4193
3049
2014
4349
3452
2015
4725
2843
2016
3300
  683

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.