Toplumsal Tarih'in 359. Sayısı Çıktı

Ankara'nın başkent ilan edilmesinin 100. yılı vesilesiyle Toplumsal Tarih, bu sayısında özel bir dosya hazırladı.

Editörlüğünü E. Attila Aytekin ve Gürer Karagedikli'nin yaptığı dosyada Ankara'nın nispeten çokça işlenmiş 1923 sonrası imarı yerine, başkent oluşunun tarihsel bağlamına, başkent oluş öncesi ve esnasında Ankara'nın siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel bağlamına odaklanan yazılar yer alıyor. 

Dosyanın ilk yazısında Haydar Temur ve Gürer Karagedikli, Ankara Fetvası olarak bilinen ve 1920 yılında yüz elliden fazla din adamının Milli Mücadele'yi desteklemek amacıyla imzaladığı metnin izini sürüyor ve Milli Mücadele'nin farklı aktörlere, özellikle din adamlarına ne gibi seçenekler tanıdığına ışık tutuyor. 

İkinci yazıda İhsan Seddar Kaynar, Ankara'nın başkent oluşu öncesinde kentin ekonomik yapısını ve iktisadi ilişkilerde on dokuzuncu yüzyılın sonları ve yirminci yüzyılın başlarında yaşanan değişimi mercek altına alıyor. 

Üçüncü yazıda Taylan Esin, Ankara'daki Rum Şehir Okulu'nu (1871-1925) inceleyip, dikkati Ankara'nın ulus-devletin başkenti oluşunun ve cumhuriyetle özdeşleşmesinin gölgede bıraktığı bir olguya, şehrin gayrimüslim cemaatlerine çekiyor. 

Dosyanın dördüncü makalesinde Erman Harun Karaduman ve Metin Koca, Mustafa Kemal'le bir mülakat yapma arzusuyla Ankara'da bir süre kalan ancak amacına ulaşamayıp şehirden ayrılan Louise Bryant'ın şehre ilişkin izlenimlerine yoğunlaşıyor. 

Dosyanın beşinci makalesinde Seda Erkoç, 1922 Sonbaharında ziyaret ettiği dönemin Ankara'sının canlı bir resmini okuyucularına sağlayan Grace Ellison'ın, bir yandan da Lozan görüşmeleri öncesi Avrupa kamuoyuna tanıtmak istediği yeni Türkiye'nin tasvirini aktarıyor. 

Dosyanın sonuncu yazısında Fatma Eda Çelik, içkiden yola çıkarak bağ evlerinden seymen alemlerine, kahvehanelerden meyhane ve lokantalara, Ankara'nın boş zaman alışkanlıklarının mekânsal bir analizini sunuyor. 

Dosya dışı yazıların ilkinde Esra Bembeyaz, Osmanlı devletinde bir sosyal destek uygulaması olarak ikiz, üçüz, dördüz gibi bir batında birden fazla çocuğu dünyaya gelen ailelere bağlanan tev'em maaşını inceliyor. Emine Şahin, 20. yüzyılın başlarında Abdülhamid'in yönetimini eleştiren ve ayrılıkçı iddiaların yoğun olduğu Avrupa'daki muhalif gazetelerden biri olan Hilafet'i tanıtıyor. Burak Yüksel, yazısında 1909'da Adana'da yaşanan şiddeti ve bunun meşrutiyet karşıtı hareketlerle ilişkisini masaya yatırıyor.  

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.
  Bunları biliyor muydunuz?
Bunları biliyor muydunuz?