Doların 3 ayları geldi

Borcun 2020'deki toplam tutarı 48.5 milyar dolar. Ancak bu rakamın yaklaşık 18 milyar doları nisan, mayıs ve haziran ayında ödenecek.

ABD Doları, Koronavirüs nedeniyle global piyasalarda yatırımcıların altın dahil elindeki tüm varlıkları satıp likide dönme ihtiyacı nedeniyle başta gelişmekte olan ülke para birimleri olmak üzere diğer yara birimlerine karşı değer kazanmaya devam ediyor. Türk Lirası da bu süreçten nasibini alıyor. Bu süreçte talep azlığı ve Rusya ile Suudi Arabistan'ın arz konusunda anlaşamamalı nedeniyle petrol fiyatının 30 doların altına gelmesi Türk Lirası'nı destekleyen hemen hemen tek unsur. Rakamlar başta yabancıların Borsa İstanbul ve Türk tahvilleri olmak üzere TL satıp dolar aldığını ve Türk halkının da son 1 yılda olduğu gibi sürekli döviz alımlarına devam ettiği görülüyor. Tabii ki bu doları Türk Lirası karşısında zayıflatıyor.

1.9 TRİLYON DOLARA RAĞMEN

Öyle anlaşılıyor ki bu süreç koronavirüsün aşısı veya tedavisi bulunmadan kolay kolay terse dönecek gibi değil. Çünkü bu süreç tüm dünyada ABD Merkez Bankası ve ABD Başkanı Donald Trump hükümetinin 1.9 trilyon dolarlık kriz önlemlerine rağmen devam ediyor. Normal şartlarda piyasalara 1.9 trilyon dolar boca edilmesi doların değerini diğer para birimlerine karşı düşürmesi gerekiyordu. Ancak yatırımcıların yüksek kaldıraç işlemleri ve bu işlemlerin dolar bazlı olması nedeniyle yüksek dolar ihtiyacı doların değerinin azalmasını engelliyor. Öyle ki kriz dönemlerinin değişmez güvenli limanı altının değeri bile düşüyor. 

YABANCI, ŞİRKETLER VE VATANDAŞ

Türk Lirası da bu süreçten kendini kurtaramıyor. Hastalığın dünya piyasalarında etkili olmaya başladığı yılbaşından bu yana Türk Lirası 5.94 seviyesinden 6.70'e kadar geldi.Yani TL, yüzde 12 düzeyinde değer kaybetti. Diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde de benzer süreç var. Bunda yabancıların global piyasalardaki gelişmeler nedeniyle hem Borsa İstanbul hem Türkiye tahvillerindeki satışı ve döviz alıp çıkmalarının yanı sıra Türk vatandaşlarının da son 1 yılda olduğu gibi döviz alıp bankalarda döviz mevduatı (DTH) yapmalarının da etkisi büyük. Son 1 yılda yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 166 milyar dolardan 177 milyar dolara çıktı. 

TOPLAM BORÇ 198 MİLYAR DOLAR

Bunların yanı sıra geçen yıllarda Türk Lirası'nı zayıflattığı görülen bir gelişme daha bu sıralar dolara destek olma potansiyeline sahip. Türk şirketler ve bankaların yurtdışı banka ve finans kurumlarına 189,7 milyar doları uzun ve 8.4 milyar doları kısa vadeli olmak üzere toplam 198 milyar dolar borcu var. Tabii ki bu borçların büyük böleme dolar ve Euro cinsinden. Şirket ve bankalar bu borçları ya döndürecek veya piyasadan bu dövizi bulup borcunu ödemek zorunda. Şu sıralar uluslararası piyasalardaki duruma bakılırsa borçların çevrilmesi biraz zor gibi görünüyor. Ancak tabii ki imkansız değil. Büyük oranda faiz oranları dünyada bu kadar düşükken biraz fazla maliyetle bu borçlar döndürülebilir. Ancak bunu kabul etmeyen kurumlar da olabilecektir. İşte eğer böyle bir gelişme olursa borçlu şirket veya banka yurtiçinden döviz bulup borcunu ödemek zorunda kalıyor. Bu da doğal olarak dövize olan talebi ve dövizin fiyatını artırıyor.

YARISI ÜÇ AYA YIĞILDI

Şu sıralar konunun önemi ise bu borçların ödenme zamanının ağırlık olarak içinde bulunduğumuz 3 aya yığılmış olması. Türk şirket ve bankalarının yurtdışına olan uzun ve kısa vadeli borçlarının 2020 ödenmesi veya döndürülmesi gereken toplam tutarı 48.5 milyar dolar. Bunun 8.4 milyar doları kısa vadeli borçlar, geri kalan 40 milyar doları ise uzun vadeli borçların bu yıl vadesi gelen kısmı. En önemlisi ise bu rakamın neredeyse yarısının, yaklaşık 18 milyar doları nisan, mayıs ve haziran ayında ödenecek olması.

UMUT IŞIĞI AKBANK'TAN GELDİ

Türk banka ve şirketleri eğer bu 3 ayı atlatabilirse kasım ve aralık ayına kadar rahatlama sağlanabilecek. Çünkü nisanda 6.2 mayısta 6.4 ve haziranda 5.2 milyar dolar olan dış borç ödemesi yaz ayları boyunca aylık 2 milyar dolar civarına iniyor. Kasım ve Aralık 2020'de ise ödeme yeniden aylık 4 milyar doların üstüne çıkıyor. Ancak dün gelen bir haber borç geri ödemeleri için bir umut ışığı da yaktı. Akbank, tıpkı 2018 Ağustos ayındaki kur krizinden çıkışta olduğu gibi sendikasyon kredisini yeniledi. Akbank, yenilediği sendikasyon kredisi ile Türkiye piyasalarına yaklaşık 560 milyon dolar kaynak sağladı. Akbank’ın 1 yıl vadeli sendikasyon kredisinin maliyeti Libor+%2,25 ve Euribor+%2,00 olarak gerçekleşti. Bankanın bu başarılı işlemine 12 ülkeden 24 banka katıldı.

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.
  Selfie Müzesi ziyaretçilerini bekliyor
Selfie Müzesi ziyaretçilerini bekliyor