Binali Yıldırım: İstesek de istemesek de Esad aktörlerden biri

Başbakan Binali Yıldırım, Suriye ile ilgili değerlendirmede bulundu. Yıldırım'ın "Geçiş sürecinde Esad muhatap alınabilir" dediğini aktaran Reuters'ın haberine düzeltme geldi.

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul'da yabancı medya temsilcileri ile yabancı dilde yayın yapan yerli medya kuruluşlarının temsilcilerini kabul ettiği görüşmede çarpıcı açıklamalar yaptı. Saat 10.15'te başlayan görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Yıldırım, Suriye sorununun artık Suriye'nin, bölgenin sorunu olmaktan çıkarak, küresel bir yara haline geldiğinin altını çizerek, bugüne kadar 500 binden fazla masum, genç, yaşlı, kadın, erkeğin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Yıldırım, "2 gün önceki Ümran bebeğin o halinden insanlık utanmalı. Hiçbir şey o çocuğun geleceğinden daha önemli değil. Aynı şekilde Aylan bebek bugün herkesin hafızasına kazındı. O halde bu aymazlığa daha ne kadar devam edilecek? Bu sorunun mutlaka sorulması ve mutlaka 1 saniye bile kaybetmeden adım atılması lazım" diye konuştu.

Suriye'de birçok ülkenin sorunun çözümü için "Biz de varız" dediğini, orada bulunduğunu veya dışarıdan konuştuğunu dile getiren Yıldırım, sorunun asıl muhataplarından birinin Suriye ile 911 kilometre sınırı olan Türkiye olduğunu söyledi. Yıldırım, Irak'ın, benzer istikrarsızlık içinde olduğu için Suriye meselesine fazla katkısının beklenmediğini, güneyde Suudi Arabistan, doğuda İran'ın bulunduğunu, Ürdün ile Lübnan'ın da Türkiye gibi Suriye'yi terk etmek zorunda kalanların sığındığı ülkeler olduğunu kaydetti.

"HERKES BURNUNU SOKTU"

Bu ülkelerin yanı sıra bölgede ABD'nin öncülüğünde oluşturulan koalisyon güçleri bulunduğuna değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Daha sonra da Rusya... Onlar da işin içine girdiler. Dolayısıyla yani işe burnunu sokmayan kimse kalmadı, ama çözüme gelince herkes elinin ucuyla tutuyor ve insanlar ölmeye devam ediyor, çözüm de bir türlü gelmiyor. Şimdi biz diyoruz ki 'Artık bu akan kan dursun. Bebekler, çocuklar, masum insanlar ölmesin. Rekabet edecekseniz süper güçler, başka yerde rekabet edin, insanların hayatı üzerinde rekabet olmaz. O yüzden Türkiye olarak önümüzdeki 6 ay içerisinde daha bölge ülkesi olmanın ve tehlikenin daha da büyümemesi adına daha aktif olacağız eskisine göre. Bu ne anlama geliyor? Bu, Suriye'nin hiçbir şekilde etnik temelde bölünmesine izin vermemek anlamına geliyor. Türkiye için çok hayati öneme sahip konunun birisi budur. İkincisi de yönetişimin etnik temele dayalı olarak oluşturulmaması. Yani herhangi bir etnik grubun inisiyatifiyle yönetimin, bütün Suriye'yi yönetecek yapıya izin verilmemesi. Zaten Suriye'de yaşanan sorunun kaynağı bu. Yıllardan beri ülkede temsil problemi var. O halde bütün Suriye'de yaşayan Arap, Kürt, Nusayri, hepsinin bütün etnik grupların temsil edileceği toprak bütünlüğünü esas alan bir yönetim şeklinin oluşturulması. Bunlar esaslar. Detayları, kim olacak, kim olmayacak bu konuda BM'nin kararı var. Cenevre'de yönetim yapısında kimler olacak, kimler temsil edilecek bunların hepsi belli. 

"AKTÖRLERDEN BİRİ ESED"

Soru 'Esed olacak mı olmayacak mı?' 500 bin insanın kanına girmiş. Uzun vadede Esed'i Suriye taşıyabilir mi? Asla taşıyamaz. O insanların, ölen insanların yakınları gördüğü zaman ne diyecek 'Benim anamın katline sebep olan, çocuklarımın ölmesine sebep olan, yuvamızı başımıza yıkan bu idare ile biz nasıl yaşayacağız, nasıl geçineceğiz?'... Bu soruyu hep soracaklar. Bugün ABD de Rusya da biliyor ki uzun vadede Esed'in toparlayıcı olması, birleştirici olması pek mümkün gözükmüyor. Geçiş için oturulur, konuşulur, yani bir suhulet içerisinde bir geçiş sağlanabilir. Biz Suriye'nin geleceğinde PKK da DAEŞ de Esed de olmamalı diye düşünüyoruz, buradaki huzurun tam olarak sağlanması için. Fakat istesek de istemesek de şu anda aktörlerden biri Esed'tir. Diğer etnik gruplar da kendi çapında mücadele etmektedir. PYD unsurları, DAEŞ unsurları, diğer örgütler, rejim yanlıları... Bir şekilde ABD, Rusya, Türkiye, İran, diğerleri de çözüm adına orada varlıklarını sürdürmekteler."

'MUHATAP ALINIR' DENİLMEDİ

Reuters ajansı, Yıldırım'ın açıklamalarına ilişkin geçtiği ilk haberde, Başbakan'ın "Geçiş sürecinde Esed muhatap alınabilir" ifadesini kullandığını bildirdi. Ancak daha sonra konuşmanın genişletilmiş halini geçen Reuters bu ifadeye yer vermedi. Yıldırım’ın yabancı basınla yaptığı görüşmeye ilişkin Başbakanlık kaynaklarından da açıklama yapıldı. Açıklamada, Başbakan Yıldırım’ın, "Esed muhatap alınır" diye bir ifadesinin olmadığı; Başbakan’ın soruya açıkça "Esed’in muhatabı Suriye muhalefetidir" diye cevap verdiği belirtildi.

'ARTIK BİZİM CANIMIZI YAKIYOR'

Yıldırım, Suriye'de en öncelikli işlerinin insanların daha fazla ölmemesini ve yerlerinden edilmemesi konusunda adımların atılması olduğunu söyledi. Bunun için oradaki partnerlerin ve ortakların ikna edilmesi gerektiğini anlatan Yıldırım, "Özellikle bölge ülkeleri İran, Türkiye, Suudi Arabistan, Körfez başta olmak üzere Amerika ve Rusya'nın da dahil olacağı bir yapıyla behemehal çözümün sağlanması hedefimiz. Bu konuda da kötümser değiliz. Artık bunun geç bile kaldığını düşünüyoruz. O yüzden de Türkiye olarak daha fazla bu konuda gayret edeceğiz çünkü bu bizim de canımızı yakıyor. Oradaki istikrarsızlık gerek Irak'ta gerek Suriye'de bize bölücü terör örgütü olarak bir bedel çıkarıyor. Bunu da gözden kaçırmamak lazım." diye konuştu.

'ORADAKİLERLE KONUŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL'

Yıldırım, "Geçiş dönemi Esed'le olabilir mi, bunun bir süresi var mı?" şeklindeki soruya "Esed'in muhatabı oradaki rejim muhalifleridir. Bizim Esed'le veya oradaki bir grupla oturup bir şey konuşmamız Türkiye olarak söz konusu değil. Orada taraflar var. Taraflar kimler? Tarafların arkasında ve yanında olanlar var. Tarafların yanında olanlar da diyor ki, 'Tarafları bir araya getirelim. Otursun konuşsunlar ve çözüme ulaşsınlar.' Bütün mesele bu. Bir kişiye dönüp dolaşıp, çözümü o noktaya bağlamak çözümsüzlüğe razı olmaktır. Onu kast ediyorum" yanıtını verdi.

PYD'NİN BOMBALANMASI

"Suriye rejim uçakları perşembeden beri Kuzeydoğu Suriye'de Kürt bölgelerini bombalıyor. Amerika koalisyon uçaklarını Haseke'ye yönlendirdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Yıldırım, şöyle devam etti:"Yeni bir gelişme. Uzun süreden beri rejim, PYD üzerinde herhangi bir hareketi yoktu. Geçtiğimiz hafta Haseke'yi bombaladılar. Bu, yeni bir durum ve gelişmedir. Çok ilginç. Bu konuda belli ki artık rejim de anladı ki kuzeyde oluşturulmaya çalışılan Kürt yapılanması Suriye'nin tehdidi olmaya başladı. Öyle okuyoruz biz."

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.
  Google'dan Kadınlar Gününe özel Doodle
Google'dan Kadınlar Gününe özel Doodle