SteelOrbis 14. Amerika İnşaat Demiri ve Filmaşin Konferansı

SteelOrbis 14. Amerika İnşaat Demiri ve Filmaşin Konferansı’nda altyapı, yeni kapasiteler ve 232. Madde vergileri ele alındı

SteelOrbis 14. Amerika İnşaat Demiri ve Filmaşin Konferansı, pandeminin ardından üç yıl sonra ilk kez 16 Ocak 2023 tarihinde Las Vegas’ta yeniden yüz yüze olarak gerçekleşti. Dünya genelinden yaklaşık 120 tüccar, üst düzey yönetici ve piyasa oyuncusunun katıldığı konferansta inşaat piyasası ile inşaat demiri ve filmaşin piyasalarının önümüzdeki 12 aylık görünümü ele alındı.

Amerika Genel Müteahhitler Birliği Baş Ekonomisti Ken Simonson, yerel inşaat sektörüne ilişkin öngörüleriyle sözlerine başladı. Konut inşaat sektöründe istihdamın toparlandığını belirten Simonson, açık pozisyonların sayısının işçi bulunabilirliğini geçmeye devam ettiğini söyledi. Sektördeki istihdamın eyaletten eyalete göre değişiklik gösterdiğini dile getiren Simonson, yaklaşık 42 eyalette istihdamın 2021 yılının Kasım ayı ile geçtiğimiz yılın aynı arasındaki dönemde artış gösterdiğini belirtti.

Bununla birlikte Simonson, ABD İstatistik Bürosu’nun verilerine bakıldığında aynı dönemde inşaat harcamalarının değişiklik gösterdiğini bildirdi. Simonson, kara yolu ve cadde inşaatı harcamalarında %15, ticari bina inşaatlarına yönelik harcamalarda %20 ve hem ulaşım hem de sağlık sektörüne yönelik inşaat harcamalarında %7 artış olduğunu da aktardı.

Simonson, “İmalat sektörüne yönelik inşaat güçlü bir şekilde artmaya devam edecek. Havalimanlarında genişleme ve modernizasyon çalışmaları yürütülüyor. Altyapı Yatırımı ve İstihdam Yasası (IIJA) kapsamında yolcu treni inşasına şimdiye kadarki en yüksek bütçe ayrıldı,” dedi.

IIJA, atık su, atık bertarafı ve su kanalı inşaat projelerini de olumlu etkiledi. Bu yılın Kasım ayına kadar neredeyse tüm sektörlerde inşaat harcamalarının artmasının öngörüldüğü, yalnızca otel ve konaklama, özel iş yeri ve perakende inşaat sektörüne yönelik büyüme beklentilerinin olumsuz olduğu dile getirildi.

Yılın sonuna kadar altyapı projelerinde ne gibi değişiklikler olacağı hakkında görüşleri sorulan StaalX Kurucusu ve CEO’su Murat Aşkın, “IIAJ kapsamında ayrılacak bütçeyi dört gözle bekliyoruz. IIAJ’den ilk ABD’li üreticiler fayda sağlayacak. Üreticilerin yetemediği noktada [tüccarlar ve] ithalat devreye girebilir,” ifadelerini kullandı.

IIJA destekli projelerde Meksika menşeli çelik kullanımına izin verilip verilmeyeceği sorulan Deacero USA CEO’su Villanueva Cuellar, bunun muhtemel olmadığını söyledi. Öte yandan Cuellar, üç Kuzey Amerika ülkesi Meksika’daki projeler dahil Kuzey Amerika’daki tüm altyapı projelerinde ithal çelik kullanımını ortadan kaldırmak için beraber çalışırsa bir gün ABD ile güneydeki komşuları arasında bir anlaşma yapılabileceğini düşünüyor.

Konferansın bir diğer konu başlığı ise ABD’de devreye alınması beklenen yeni çelik kapasiteleri oldu.

Konuşmacılar, bazı eski tesislerin nihayetinde devre dışı bırakılacağını düşünürken, çoğunluğun kapatmanın en azından yakın bir zamanda gerçekleşeceğine ihtimal vermemesinin ABD pazarında geçici bir arz fazlası oluşmasına yol açtığını ifade etti.

Independent Steel Alliance Genel Müdürü Chris Casey, “Independent Steel Alliance olarak, bağımsız inşaat demiri üreticilerini temsil ediyoruz ve grubumuz ABD’nin toplam inşaat demiri alımının %18’ini oluşturuyor. Yeni tesisler hakkında insanların görüşlerini sorduk ve genel olarak arzın artmasının iyi olduğu düşünülüyor ancak yine de bağımsız seçeneklerin artmasını tercih ettiklerini söylediler. Dolayısıyla, tek bir yerde yoğunlaşacağına dair endişeler mevcut,” şeklinde konuştu.

Aşkın, ABD’nin tüm bekleyen veya başlamış inşaat projelerine rağmen 2023’ün hala ithalat açısından zorlu olacağını düşünüyor.

Aşkın konuya ilişkin, “232. Madde vergilerinin kaldırılıp kaldırılmayacağını bilmiyorum. Vergiler devam ettiği sürece, %25 oranındaki vergi ithalat için büyük bir engel olmaya devam edecek,” şeklinde konuştu.

Öte yandan katılımcılara beş yıldır yürürlükte olan vergilerin piyasa üzerinde devam eden etkileri hakkındaki görüşleri ve vergilerin yakında kaldırılıp kaldırılmayacağı sorusu yöneltildi.

Simonson ve Aşkın, söz konusu vergilerin kaldırılmasına yönelik görüşmelerin 2024 yılında seçimlere kadar başlamasının pek muhtemel olmadığını ve sonrasında da başlayıp başlamayacağının bilinmediğini söyledi.

Casey, “Burada konu yerel üreticilerin korunması gerekliliğine geliyor. Üreticiler biraz nefes almaya ve kendilerini makul olmayan ithalat fiyatlarına karşı korumaya ihtiyaçları olduğunu söyledi. Ancak üreticiler tesislerini enerji ve üretim açısından daha verimli hale getirdi, dolayısıyla yeniden serbest ticaret yapılabilir,” ifadelerini kullandı.

Casey, 232. Madde vergilerinin yakın bir zaman içerisinde kaldırılmasını beklemiyor. Casey açıklamasını, “Herhangi bir politikacının vergileri kaldıracağını söylemesi ciddi bir tartışmaya yol açar. Böyle bir hamle yerel çelik sektörüne zarar verebilir,” şeklinde tamamladı.

Panelin ardından gerçekleşen kokteylde ise katılımcılar önemli networking imkanları buldu.