Sahurda ne yemeli, oruca nasıl niyet edilir (İl il imsak ve iftar saatleri)
Sahur ve iftar saatlerinde hangi besinleri daha çok tüketmek gerektiği sorusu herkes tarafından soruluyor. Peki Ramazan'da ne yiyip içmek gerekiyor?
- RAMAZAN / 16.05.2018 Saat: 11:53
Ramazan ayı ile birlikte birçok soru sorulmaya devam ediliyor. Sahurda ne yenmeli? iftarda nelere dikkat edilmeli?
ORUCA SAAT KAÇTA NİYET ETMELİ?
Ramazan orucuna akşamdan itibaren ertesi günü kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Haliyle sahura kalkmadan da yatmada önce niyet ettiğiniz takdirde ertesi günü orucunuzu tutabilirsiniz. Ancak İslam alimleri sahura kalkılarak niyet edilmesini öneriyor.
ORUCA NİYET ETTİKTEN SONRA BOZARSAK NE OLUR?
* Bir kimse geceleyin herhangi bir oruç için niyet ettiği halde, imsâk vaktinden önce bu niyetinden dönse, bu dönme sahihtir.
* Ramazan-ı şerîfin her günü için ayrı niyet lâzımdır. Çünkü araya geceler girmekte ve her günün orucu, ayrı bir ibâdet sayılmaktadır.
* Bir kadın, henüz hayız hâlinde (adet dönemi) iken geceden oruca niyet etse, imsâk vaktinden evvel de hayız hâlinden çıksa, niyeti sahih olur, oruç tutması gerekir.
NİYET ETMEYİ UNUTURSANIZ ORUCUNUZ KABUL OLUR MU?
Hanefi mezhebine göre gece niyet etmeyi unutan kişi öğlene kadar niyet ederse orucu kabul oluyor. Şafii mezhebine göre ise niyetin vakti oruç farz olursa gecedir; gündüze bırakılmaz. Gece niyet getirilmediği takdirde bayramdan sonra gününe gün kaza etmek gerekiyor.
Maliki mezhebine göre Ramazan-ı Şerifin başında bir niyet getirilirse kafidir. Her gece niyet getirmek gerekmez.
SAHURDA NE YEMELİ?
Sahur öğününü geniş bir kahvaltı gibi yapabilirsiniz. Bu öğünde kahvaltıya, meyve, süt, komposto, su, maden suyu gibi sıvı ihtiyacınızı karşılayacak besinleri de ilave edin. İftardan kalan besinleri tercih edebileceğiniz gibi, sadece
tost veya omlet de yiyebilirsiniz.
- Su
- Çorba
- Peynir
- Yumurta
- Zeytin
- Pide
- Kuruyemiş
- Taze veya kuru meyve
- Süt
- Maden Suyu
ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Sıcak yaz günlerinde artan su ve mineral ihtiyacını karşılamak herkesin dikkat etmesi gereken önemli bir konu... Özellikle oruç tutan kişilerin bu konuya daha fazla özen göstermesi gerekiyor.
Bu yıl Ramazan ayının sıcak ve uzun günlere rastlaması sebebiyle oruç tutacak kişilerin beslenmelerine ve sağlıklarına ayrı bir ehemmiyet göstermesi gerekiyor. Bu konuların başında ilk dikkat çekmek istediğimiz başlık “Su Tüketimi” ...
Su tüketimine dikkat!
Elbette artan sıcaklık ve nemle birlikte vücut ısısı da artar, metabolizma da bu duruma uyum sağlamaya çalışır. Artan vücut ısısını dengelemek için terleme başlar ve terle birlikte su ve mineral kaybı gerçekleşir. Bu kaybı karşılamazsak da vücutta dengesizlik ve arazlar ortaya çıkar. Dolayısıyla sıcak yaz günlerinde artan su ve mineral ihtiyacını karşılamak herkesin dikkat etmesi gereken önemli bir konudur. Ancak özellikle oruç tutan kişilerin daha da çok dikkat etmesi gerekir. Zira gün içinde vücut eksik olan su ihtiyacını susama hissi ile dile getirir. İftara kadar su içilemeyeceğine göre bu eksikliği önceden hesap ederek iftardan sahura kadar olan süre içinde gidermek gerekir. Bu miktar kişiye kiloya göre değişmekle birlikte günde yaklaşık 2-2,5 litredir. Sahura kadar olan sürenin bir kısmını uyuyarak geçirdiğimizi düşünürsek bu miktar suyu birkaç saatte tüketmek özellikle çok sık su içmeye alışkın olmayanlar için zor gelebilir.
Diğer yandan sıvı ihtiyacını mümkün olduğunca su olarak karşılamak gerekir. Zira çay, kahve, kolalı içecekler, meşrubatlar, gazlı içecekler de su ihtiyacını giderir gibi görünse de özellikle çay ve kahve idrar söktürücü (diüretik) özelliği dolayısıyla daha da su ve elektrolit kaybına yol açar.
Bu meşrubatlar beraberinde şekerle tüketiliyorsa gereksiz kalori alımına da yol açar. Çay, kahve ve kolalı içecekler içerdiği kafein nedeniyle sinir sistemini uyararak uykusuzluk, sinirlilik artışına sebep olabilir. Kişi açlıkla beraber kan şekerindeki düşmeye ek olarak kafeinin uyarıcı etkisi ile daha da sinirli hale gelebilir. Yemekle beraber içilen siyah çayın demir emilimini azaltarak demir eksikliği anemisini yani kansızlığı arttırdığı bilinir. Bu nedenle içilecekse yemekten bir saat kadar sonra içilmesi önerilir. Meşrubat, kola, gazoz gibi şekerli içecekler kan şekerinde ani yükselme ile beraber insülin salınımını da ani arttırıp daha sonra kan şekerinde çabuk düşüşü tetikleyerek çabuk acıkmaya sebep olmakta karaciğer yağlanması, insülin direnci gibi patolojilere de sebep olmaktadır. Su haricindeki içecekler arasında ayran tercih edilebilir. İçeriğindeki tuz ile terle eksilen elektrolit dengesini sağlamak mümkündür tabii sağlık sebebiyle tuz kısıtlaması yapılan hastalar bu konuda dikkkatli olmalıdır. Yoğurt içerdiği protein, sindirime faydalı bakterilerle ayranı çok faydalı ve besleyici bir içecek haline getirmektedir.
Özetle “Su çok önemli” diyoruz. Zira vücudumuzun yüzde 65’i sudur. Organlarımızın doğru çalışması için suya ihtiyacı bulunur. Metabolizmanın işleyebilmesi, sindirim ve böbreklerin iyi çalışması, vücuttaki atıkların atılması ve tüm hücrelerin hayati fonksiyonunu sürdürebilmesi için su en temel elementtir. Suyu sade olarak içmekte zorlanıyorsak sürahimize fesleğen, nane veya limon koyarak içimini daha kolay hale getirebiliriz. Hepsini bir defada içmek yerine sahura kadar daha doğrusu orucumuz başlayana kadarki süre içinde tüketmeyi tercih etmek sağlıklı olacaktır.
Öğünlerinizi tekrar düzenleyin
Hayatımızın her evresinde olduğu gibi Ramazan süresince de dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz. Öncelikle gün boyunca ihtiyacımızı karşılayacak yeterli besin miktarını almamız gerekir. Öğünler iftar, sahur ve ara öğünler olarak düzenlenmeli mutlaka sahur yapılmalıdır. Zira her durumda iftarda yenilen yiyecekler ya da geç saatte yenilen yiyecekler sahurda yenilenden daha önce sindirilecek ve içilen su daha önce vücuttan atılacaktır.
İftara hurma, peynir, domates, salatalık, zeytin gibi kahvaltılıklarla ve hafif bir çorba ile başlamak gerekir. Sofraya çok aç oturulduğu için mideyi çok hızlı bir şekilde doldurmamak küçük porsiyonlar halinde yavaş yemek yenmelidir. Ağır yağlı kızartma ile hazırlanmış yiyeceklerden yerine sağlıklı şekilde pişirilmiş (haşlama, ızgara,buharda veya fırında az yağlı olarak pişmiş ) daha hafif sindirimi kolay yiyecekler tüketilmelidir. Değişik sebze yemekleri, salatalar, zeytinyağlı yemek çeşitleri mümkün olduğunca balık içeren bir menü hazırlanmalıdır. Tok tutucu olmasının yan ısıra daha sağlıklı olan glisemik indeksi düşük gıdalar tercih edilmelidir. Örneğin beyaz ekmek pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar yerine; bulgur pilavı, kepekli ekmek, kepekli makarna gibi posası bol besinler yenebilir.
İftar sonrasına dikkat edin
Yemek sonrası yağlı, bol şerbetli tatlılar yerine bol vitamin içeren lif yönünden zengin olan meyveyi tüketmeleri daha faydalı olacaktır. Tatlı tercih edilecekse de daha çok sütlü hafif tatlılar örneğin güllaç ya da yine meyve tatlıları tercih edilebilir. Yemek sonrası sindirimi de kolaylaştıracak rezene, anason, yeşil çay, ıhlamur, adaçayı gibi bitki çaylarını tüketebilirsiniz. Bu çayların içine kan şekerini düzenleyici olması sebebiyle çubuk tarçın konulabilir ve aromasından yararlanılabilir.
İftardan sonraki ara öğünlerde ceviz, fındık, badem gibi çerezler içerdikleri lif oranı ve düşük glisemik indeksiyle tok tutmaya yardımcı olur. Örneğin fındık demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi minerallerin yanı sıra protein, E vitamini, B grubu vitaminler ve omega3 açısından oldukça zengindir. Bademde de aynı şekilde coenzim, Q10, omega3, A, E vitaminleri, kalsiyum, çinko, demir, magnesyum potasyum içerir. Ceviz de aynı şekilde omega3, A, E vitamini, demir, kalsiyum, niasin, melatonin bulunur. Aynı zamanda ceviz badem fındık vücutta nitrik oksit (No) üretiminde kullanılan önemli bir aminoasit olan L-Arginin içerir. Nitrik oksit özellikle damar yapısı için çok önemlidir. Arter, dediğimiz atardamarların elastikiyeti ve spazmdan korunması için gereklidir. Antioksidan oranı yüksek bu besinler kavrulmamış olmalıdır; çünkü kavrulunca oksitlenerek bu faydalarını yitirirler. No, vücutta damar cidarını döşeyen endotel hücreleri ve immün sistem hücreleri tarafından üretilir. Damar gevşetici etkiye sahiptir. Aynı zamanda kan sulandırıcı (antiagregan) etkisi de olabilir. Aynı zamanda bronkodilatör yani nefes açıcı özelliği vardır. Avokado, muz, kuru fasulye, siyah erik, böğürtlen, yaban mersini, badem, ceviz, fındık, siyah çikolata, kavun, kırmızı et (ölçülü), balık yağı, keten tohumu, tavuğun göğsü, greyfurt, üzüm, marul, ıspanak, çilek, balık No üretimini artırmaya yardımcıdır.
Kısa süreli de olsa yürüyüş önerilebilir
İftar sonrası hazımı kolaylaştırmak için özellikle yürüyüş önerilir yer yemez yatmamak sağlık açısından sindirimin daha rahat olması için önemlidir zaten ibadetimizde namaz ile bu hereketlilik yapılır ama buna ek olarak kısa süreli de olsa yürüyüş önerilebilir. Spordan bahsetmişken Ramazan süresince hangi sporları yapabileceğimizi konuşursak mümkün olduğunca hafif sporları daha çok yürüyüşü tercih etmeli özellikle yorucu spor türlerinden kaçınmalıdır. Buna ilaveten güneşin kuvvetli olduğu saatlerde dışarıda vakit geçirmemeye dikkat etmelidir.
Sahuru atlamayın!
Sahur muhakkak yapılmalıdır. Sahurdaki öğün hafif sindirimi kolay ve tok tutan yiyeceklerden oluşmalıdır. Besin değeri yüksek tok tutan yumurta haftada 2-3 kez olacak şekilde bunun yanı sıra protein oranı yüksek yoğurt, peynir, tüketilebilir. Yine tok tutan glisemik indeksi düşük nohut, mercimek, bulgur pilavı, kepekli pirinç pilavı, kepekli makarna gibi yiyecekler sahurda tüketilebilir. Sonrasında sindirimi kolaylaştıran rezene, anason çayı da unutulmamalıdır.
Unutulmamalı ki oruç tutmak aslında aynı zamanda bir nevi zihinsel arınmadır. Bu ibadeti yapan kişi zihnini de kötü düşüncelerden arındırır, iyi insan olmaya ait özellikleri ön plana çıkar. Oruç tutmak, vücudumuzu, zihnimizi, bize zararlı ne varsa ondan arındırmamıza yardım eder.
Uzmanlar, sahurda yemekten sonra ve iftarda yemekten önce su tavsiye ediyor
Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesi ve sahur ile iftar arasındaki sürenin 17 saati aşması, oruç tutanlar için suyun önemini bir kat daha artırırken uzmanlardan ise su uyarıları gelmeye devam ediyor.
Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesi ve sahur ile iftar arasındaki sürenin 17 saati aşması, oruç tutanlar için suyun önemini bir kat daha artırıyor. Kahve, çay ve meşrubatların suyun yerini tutmadığı gibi, tam aksine vücuttaki suyu azalttığını söyleyen Sağlıklı Yaşam Uzmanı Diyetisyen Canan Aksoy, hafif, enerji veren ve vücudumuzun sıvı ihtiyacını karşılayan yiyecek - içecek önerilerinde bulundu.
Bu yıl yaz günlerine denk gelen Ramazan ayında, oruç tutma süresi birçok ilde 17 saati aşıyor. Sıcak havalarda vücudun suya daha fazla ihtiyaç duyması ve ter yoluyla kaybedilen sıvı miktarı da göz önünde bulundurulunca, iftarla sahur arasında bol su tüketmek ve vücudu yormayan, hafif, sağlıklı gıdalara yönelmek hayati önem taşıyor.
Ramazan ayında alınan sıvıların yüksek şeker, gaz ve kafein içermemesi gerektiğini söyleyen Aksoy, çay, kahve meşrubat gibi içeceklerin suyun yerini tutmadığını, tam aksine idrarda artış yaparak, vücuda su kaybettirdiklerini ifade etti. Aksoy, “Vücudun elektrolit dengesini sağlayabilmesi için, suya ek olarak kafein içermeyen bitki çayları, ayran, kefir, maden suyu, şekersiz veya az şekerli hoşaf ya da komposto tercih edilebilir“ diye konuştu.
Yemekte su içmekten çekinmeyin
İftara suyla başlayıp sahuru suyla kapatmanın önemine dikkat çeken Canan Aksoy, sıvı tüketiminin dengeli olması için şu öneride bulundu, “İftarınızı mutlaka, 300 - 400 ml’lik büyük bir bardak suyla açın. İftariyelikler ve hafif bir çorba eşliğinde bir bardak su daha için. Biraz ara verdikten sonra ana yemeğe geçin. Yemekte su içilmez söylemine kesinlikle inanmayın ve bu süreçte de su içmeye devam edin. Böylece iftarda en az bir litre su tüketmiş olacaksınız.”
Gün içinde ortalama yaklaşık 1,5 litre su kaybedildiği için bu miktarın yeterli olmadığının altını çizen Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü, “İftar sonrasında açık çay veya bir kahve içebilirsiniz ama bunlar su içmenize engel olmamalı. İftardan yatana kadarki süreçte en az bir litre daha su için. Bu süreçte idrar çıkışlarınızı kontrol edin. İdrarınız açık berrak veya soluk sarı civarında bir renge döndüyse, gün içinde kaybettiğiniz suyu telafi ediyorsunuz demektir. Oruç tutma süresinin uzunluğunu göz önünde bulundurarak, ‘yiyip yatarım’ diye düşünmeyin ve mutlaka sahura kalkın. Sahurda da yine en az bir litre su içmeye özen gösterin. Böylece ortalama 3 - 3,5 litre su tüketmiş olacaksınız.”
İftardan sahura sağlıklı ve leziz besinler
Diyetisyen Canan Aksoy, iftardan yatana kadarki süreçte ve sahurda tüketilmesi gereken hafif, enerji veren ve vücudumuzun sıvı ihtiyacını karşılayan besinleri şöyle sıraladı:
- Ceviz, fındık ve badem ağırlıklı kuruyemişler
- Elma, muz gibi tok tutan, kavun - karpuz gibi yüksek su bulunduran meyveler
- Tokluk süresini uzatan tam buğday veya çavdar ekmeği
- Yüksek protein içeriklerinin yanı sıra ferahlatıcı özellikleriyle yoğurt ve cacık
- Lif ve su bakımından zengin domates, salatalık, biber, roka ve marul gibi salata malzemeleri
- Uzun süreli tokluk sağlayan, yüksek protein kaynağı yumurta.