"Daron Acemoğlu'nun tezleri emperyalizmin sömürgesini yok sayıyor"

2024 Nobel ekonomi ödülü Daron Acemoğlu'na verildi. Acemoğlu'nun bu ödülü alması, savunduğu ekonomi politikaları ve toplumsal düzeni de tekrar tartışma konusu haline getirdi.

CGTN Türk'e konuşan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Acemoğlu'nun ülkelerin, batı demokrasisini, batılı hayat tarzını benimsemeden yükselemeyeceği tezini savunduğunu belirterek, bu tezin yanlış olduğunu, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin tarihleriyle ve emperyalizmin o ülkelerde yaptıklarıyla değerlendirmek gerektiğini vurguladı.

"Birisini değerlendirirken ideolojik görüşlerini göz ardı edemeyiz"
Prof. Dr. Kozanoğlu, Nobel ödülünün sadece kamusal alana yönelik çalışmalarla kazanılamayacağını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Daron Acemoğlu’nun Nobel ödülü alması yıllardır bekleniyordu. Kendisi, bütün Amerika’da ve uluslararası ekonomi çevrelerinde tanınan, çok fazla kitabı ve makalesi bulunan birisi. Nobel ödülü almak için sadece kamusal alana yönelik çalışmalar yapmak, kitaplar yayınlamak yetmiyor. Belli tip dergilerde, bilimsel dergilerde çok sayıda çalışmanızın yayımlanmış olması ve bunların teknik düzeyinin yüksek olması bekleniyor.

Ancak, bizler birisini değerlendirirken ideolojik görüşlerini ve tarihe bakışlarını da göz ardı edemeyiz. Şimdi kendisinin en fazla ilgi toplayan veya ilk yükselişini sağlayan kitabı "Ulusların Düşüşü". Burada Batı demokrasilerini burjuva demokrasisinin benimsemeden, batılı hayat tarzını, normlarını, tüketim toplumunu benimsemeden bir ülkenin yükselemeyeceği teziyle yola çıkıyor. Bütün örnekleri bunun üzerine."

"Çin'in ekonomik büyümesi, Acemoğlu'nun tezleriyle açıklanamaz"
Kozanoğlu, Acemoğlu'nun bazı ulusların neden gelişmişlik düzeyine ulaşamadıklarını anlatırken, emperyalizmin bu ülkeleri sömürmesini ve birçok faktörü göz ardı ettiğini belirterek şunları ifade etti:

"Burada eleştirilecek iki nokta var: Bir tanesi, bazı ulusların neden geç kaldığı, neden gelişmişlik düzeyine ulaşamadıklarını değerlendirirken tarihsel boyutu, yani emperyalizmin o ülkeleri sömürmesi, egemenlik altına alması, o ülkelerin kendi doğal kaynaklarını kullanmasına ve insan potansiyelini kullanmasına izin vermesi konusunu göz ardı ediyor. Yani tarihte bunlar olmamış. Herkes batı medeniyetini, piyasa sistemini, liberal modeli benimserse, kalkınmanın, gelişmenin kaçınılmaz olacağı gibi bir varsayımdan yola çıkıyor.

İkincisi, bu hayat tarzı dışındaki modelleri, yani planlamayı, sosyalizmi ve farklı toplum biçimlerini doğrudan reddediyor. Örneğin, Çin'in teknolojide gösterdiği başarıların ve ekonomideki büyümesinin Daron Acemoğlu'nun tezleriyle açıklanması mümkün değil. Acemoğlu, çok hoşuna gitmeyen, kendi kalıplarına uymayan konulara da çok fazla girmiyor."

"Bilim insanlarının amigoluk yapmamaları gerekir"
Hayri Kozanoğlu, bilim insanlarının, eleştirdiği kişilerin fikirlerini kamuoyuna doğru yansıtması gerektiğini dile getirerek Acemoğlu’na şu eleştiride bulundu:
"Kendisine yönelik ikinci eleştirim de şu; Bilim insanları haliyle kendi ideolojileri doğrultusunda kamusal alanda fikirlerini paylaşırlar ama bunun bilimsel dürüstlük içerisinde olması gerekir. 2020 seçimlerinde, yani Joe Biden’ın seçildiği dönemde, Demokrat Parti adayları içerisinde sol aday Bernie Sanders önde gidiyordu. Toplumda da çok büyük bir destek almıştı. Amerika’da özellikle gençler arasında sosyalizm mi, kapitalizm mi? sorusuna sosyalizm diye cevap verenlerin oranı çok yüksekti ve Bernie Sanders kendisini sosyalist olduğunu söyleyerek seçmenlerle bağ kuruyordu. Daron Acemoğlu, Bernie Sanders’a yönelik arka arkaya makaleler yayınladı, fikirler beyan etti.

Burada da hoş olmayan, Amerika’da çok söylenen, hoş olmayan bir ezbere başvurdu: Amerika’da sol olan, sosyalist olan biri seçilemez, meşru kabul edilemez, dedi ve bir şekilde Bernie Sanders’ı karaladı. Bu belki teknik bir ayrıntı olarak görülebilir ama bir bilim insanının böyle amigoluk yapmaması, birisini eleştirirken de eleştirdiği kişinin fikirlerinin kamuoyuna doğru yansıtması gerektiğini düşünürüm."