2025 YETENEK KAZANIMINDA BÜYÜME, KÜLTÜR VE ESNEKLİK ÖNE ÇIKIYOR

Dünya genelinde 40 ülkede 60’tan fazla ofisiyle faaliyet gösteren TRANSEARCH International, 2025 yılında yetenek yönetimi ve liderlik danışmanlığında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

Dünyanın önde gelen yönetici araştırma ve liderlik danışmanlığı firmalarından TRANSEARCH International, 2025 yılında yetenek yönetimi ve liderlik stratejilerinde öne çıkan trendleri analiz ederek iş dünyasına rehberlik ediyor.

TRANSEARCH Türkiye Yönetici Ortağı Murat Öztürk, firmanın 2024 için yaptığı değerlendirmelerle ilgili olarak şunları ifade etti: “2025, şirketlerin büyüme fırsatlarını maksimize etmek, güçlü bir kültür inşa ederek çalışan bağlılığını artırmak ve esneklikle sürdürülebilir başarı sağlamak için stratejik adımlar atacağı bir yıl olacak. TRANSEARCH olarak bu dönüşümü destekleyen liderlik ve yetenek yönetimi modellerimizi müşterilerimize sunmaya devam ediyoruz.”

2024 iş dünyasına neler öğretti?

2024 yılı, iş dünyasında yetenek yönetimi ve liderlik stratejilerinin yeniden şekillendiği bir yıl oldu. TRANSEARCH International’ın 2023 İnsan Yönetimi İçgörüleri Araştırması, şirketlere yeteneklerin önceliklerini anlamada ve bu önceliklere yanıt verecek stratejiler geliştirmede önemli bir rehber sundu.

2024 bulgularına göre çalışanların yüzde 50’si büyüme ve gelişim fırsatlarını iş tercihlerini belirlerken en önemli faktör olarak değerlendirdi. Şirket itibarı (yüzde 32), takım dinamikleri (yüzde 30) ve kültür (yüzde 30) ise diğer öne çıkan unsurlar arasında yer aldı. İş-yaşam dengesi ve esneklik, yıl başında yalnızca yüzde 25 ile daha düşük bir öncelik olarak görülürken, yıl boyunca çalışan beklentilerindeki değişimle birlikte önem kazandı. Ücretlendirme ise yüzde 24 ile birincil öncelik olmamasına rağmen yetenek kazanımında temel bir gereklilik olarak öne çıktı.

TRANSEARCH Türkiye Yönetici Ortağı Murat Öztürk, bu bulguları değerlendirirken şunları söyledi: “2024, organizasyonların büyüme fırsatlarına odaklanmalarının yalnızca bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu gösterdi. Şirket kültürü, çalışan bağlılığı ve esnek çalışma modelleri, yeteneklerin kazanılmasında ve elde tutulmasında belirleyici rol oynadı. Güçlü bir kültür inşa eden ve çalışan gelişimini destekleyen şirketler, rekabette net bir avantaj sağladı.”

TRANSEARCH, 2024 yılı boyunca, öğrenme ve gelişim programlarına yatırım yapan şirketlerin çalışan bağlılığını artırma ve yetenek havuzlarını genişletme konusunda nasıl başarı sağladığını yakından gözlemledi. Şeffaf işveren markası, kapsayıcılık ve iş birliğine dayalı kültür oluşturma çabaları, yalnızca yetenek kazanımında değil, aynı zamanda uzun vadeli bağlılık yaratmada da etkili oldu.

”2025’in ana trendleri: Büyüme, kültür ve esneklik

2025 yılı, iş dünyasında büyüme, kültür ve esneklik gibi temel dinamiklerin ön planda olduğu bir dönem olarak şekilleniyor. TRANSEARCH International, bu yeni yılın stratejik önceliklerine dair kapsamlı analizler sunarak organizasyonlara rehberlik ediyor. Murat Öztürk, 2025’in liderlik ve yetenek yönetimi açısından iş dünyasına getireceklerini değerlendirirken, büyüme fırsatlarının organizasyonel başarı için temel olduğunu vurguladı. Öztürk, “Şirketlerin çalışanlarına anlamlı gelişim fırsatları sunması, yalnızca yetenekleri çekmek için değil, aynı zamanda uzun vadeli bağlılık yaratmak için de kritik. Bu yaklaşım, rekabet avantajı sağlamanın anahtarı olacak” dedi.

Kültürün önemi artıyor

2025 yılında kültür, yalnızca içsel bir değer olmaktan çıkarak şirketlerin stratejik hedeflerine ulaşmasında belirleyici bir unsur haline gelecek. Öztürk, şeffaflık ve kapsayıcılık temelinde oluşturulan işveren markalarının, çalışan bağlılığı ve performansını güçlendirdiğini belirtti. “Şirket kültürü, organizasyonların uzun vadeli başarıya ulaşmasında kilit bir rol oynuyor. Güçlü bir kültür, sadece çalışanları değil, tüm paydaşları olumlu yönde etkiliyor” diyerek kültürün önemine dikkat çekti.

Esneklik yeni norm haline geliyor

Esneklik ise 2025’in en belirgin iş dinamiklerinden biri olacak. Çalışanların iş-yaşam dengesi talepleri doğrultusunda hibrit modeller ve esnek çalışma düzenlemeleri, organizasyonların sürdürülebilirliğinde hayati bir rol oynayacak. “Esnek çalışma artık bir seçenek değil, modern iş dünyasında sürdürülebilir başarı için zorunlu bir unsur” diyen Öztürk, bu değişime hızlı uyum sağlayan şirketlerin öne çıkacağını ifade etti.