29 Eylül Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü
Dünyada gıda kayıp ve israfının giderek artması ve bunun topluma ve doğaya yüklediği yüksek bedelin daha açık görülmeye başlaması üzerine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu uluslararası özel günler takvimine son yıllarda “Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü”nü de ekledi.
Gıda kaybı, tarım ve gıda zinciri içinde; hasat, nakliye, depolama, işleme ve perakende satış ve benzeri tüketim öncesi süreçlerde yaşanan kayıpları kapsıyor. Gıda israfı ise evlerde, konaklama tesislerinde, lokantalarda, okul-hastane ortamlarında ve benzeri yerlerde tedarik edildikten sonra bir şekilde çöpe giden gıdalar için kullanılıyor.
Son otuz yılın egemen neo-liberal politikaları topluma ve doğaya karşı hiçbir sorumluluk taşımayan vahşi bir tüketim ve bir israf ekonomisi yarattı. Ne yazık ki, tarım ve gıda alanında da bu eğilimin dışında kalınamadı, duyarsız alış-veriş ve kullanmadan atma eğilimi giderek ölçüsüz biçimde arttı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) her yıl kaybedilen ve israf edilen gıda maddesinin yaklaşık 1,3 metrik tonu bulduğunu ve bu miktarın yine bir yılda üretilen gıda maddelerinin 1/3’üne yakın olduğunu belirtiyor. Dünya her 9 kişiden birinin açlık içinde yaşadığı 2 milyardan fazla insanın yetersiz beslendiği düşünüldüğünde bu olgu ironik ve kabul edilemez görünüyor.
Bunun ötesinde doğanın insan faaliyetleriyle acımasızca tahrip edilmekte oluşu ve iklim değişikliğinin neredeyse geri dönülemez boyutlara ulaştığı gerçeği ile dünya nüfusunun giderek 10 milyara yaklaşacağı ve bireylerin gıda taleplerinin artmakta olduğu gerçeği tüm insanlara yetecek ölçüde tarımsal üretimin sağlanmasının gelecekte çok daha zor olacağını kuşkuya yer bırakmayacak biçimde öngörebilmemize neden oluyor. Bu değerlendirmenin anlamı artık en küçük bir gıda kaybının ve israfının bile büyük bir sorumsuzluk ve akılsızlık olacağıdır.
Gıda kaybı ve israfına sadece gıdanın yok olması açısından bakmamak gerekir. Çöpe atılan yalnızca gıda değil, o gıdanın üretimi için kullanılan toprak, su, gübre, ilaç, tohum, enerji, finansman, çiftçinin ve işleyicinin emeği, alınteri de çöpe gidiyor. Gıda kayboluyor ama gıda zincirinin çeşitli süreç ve katmanlarında yarattığı sera gazı ne yazık ki atmosferde kalıyor.
Gıda kaybı ve israfı; yeterli, sağlıklı ve kaliteli gıdaya erişemeyenlere karşı ayıp, onu üreten ve işleyenlerin emeğine karşı saygısızlık, ve büyük bir ekolojik tahribattır. Ekolojik yönüyle gelecek kuşakların hakkını gasp etmek, geleceği çöpe atmak demektir.
Yorum Yaz
Yorumunuz alındı!
Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.