Toplumsal Tarih'in 356. Sayısı Çıktı
Feray Coşkun editörlüğündeki dosyada Osmanlı'daki Acâib ve Garâib Edebiyatı mercek altına alınıyor ve gerçek ile gerçeküstünün birbirinin içerisine geçtiği bir aleme yolculuk başlıyor.
İlk makalede, Marinos Sariyannis, Batı ve İslam dünyasında doğa ve doğaüstü ayrımının tarihine dair bir perspektif sunuyor.
İkinci makalede Feray Coşkun, Osmanlı dünyasında hem çokça istinsah edilen hem de birçok kez Türkçeye tercüme edilen Acaibü'l- Mahlûkât, Haridetü'l-Acâib gibi kozmografya eserlerinde betimlenen evren anlayışına, acâib ve garâib'in bu eserlerdeki işlev ve nüanslarına odaklanıyor.
Üçüncü makalede Zeynep Aydoğan, efsanevi kahraman Sarı Saltuk'un olağanüstü varlıklara karşı yaptığı savaşlardan bahseden Saltuknâme'nin sayfaları arasında bizi sıra dışı bir yolculuğa çıkartıyor.
Dördüncü makalede Günseli Gürel, 16. yüzyıl Osmanlı yazmalarındaki sıra dışı canlıların, ritüellerin ve gizemli antik eserlerin tasvirlerinin Osmanlı saray halkının düş ve düşünce dünyasını nasıl şekillendirmiş olabileceğine dair önemli sorular soruyor.
Son olarak Sadık Yazar, Osmanlı dünyasında vampirlerle ilgili malzemenin sanıldığından çok daha fazla olabileceğini işaret eden bir eseri, Balıkesirli Râsih'in Bülgatü'l-Ahbâb'ını (1730) ele alıyor.
Dosya dışı yazıların ilkinde Muhammed Aslaner, Kurtuluş savaşı boyunca Ankara Hükümeti'nin asker firarileri konusundaki politikalarında toplumsal dinamiklerin yarattığı baskıların oynadığı role ışık tutuyor.
Işıl Çakan Hacıibrahimoğlu, bir kurucu iktidar biçimi olarak ikinci TBMM'nin oluşum sürecini farklı yönleriyle masaya yatırıyor.
Akansel Yalçınkaya, Mustafa Asım (Çalıkoğlu) Bey'in Taylorizmle ilişkisini ve bu ilişkinin hayat hikayesi içerisindeki yerini irdeliyor.
Kaleb Herman Adney, Makedonyalı Müslüman tütün üreticileri odağında, nüfus mübadelesinin siyasal bir proje olmanın yanı sıra ekonomik faktörler tarafından da teşvik edildiğini ileri sürüyor.
Melek Yalvaç, yükselen kadın hareketine karşı İzmir'de 1931 yılında kurulan “Erkekler Birliği” adlı cemiyetin ve yarattığı tartışmanın öyküsünü kaleme alıyor.
Mustafa Kemal Kasapoğlu, Osmanlı giysi kullanımının belirgin formlarından birisi olarak öne çıkan kaftanın, Osmanlı Devleti'nin himayesindeki Kıbrıs Adası'ndaki serüvenine dikkat çekiyor.
Yorum Yaz
Yorumunuz alındı!
Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.