Suudi Prens Selman Orta Doğu'ya dair açıklamalar (Muhammed bin Selman kimdir?)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Coğrafyada yaşananlar ve Müslümanlıkla ilgili bir çok konuda Amerikan medyasına konuştu.

 Suudi Prens, The Atlantic dergisine verdiği röportajda, İran'dan Filistin-İsrail meselesine kadar Ortadoğu'daki dinamikler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Filistin ve İsrail arasında yaşanan gerginliklere değinen Bin Selman, nerede olursa olsun tüm halkların barış içinde kendi ülkesinde yaşama hakkı olduğuna inandığını belirterek, "Filistinlilerin ve İsraillilerin kendi topraklarına sahip olma hakları olduğuna inanıyorum fakat normal bir ilişkiyi garantiye alacak bir barış anlaşmasına varılması gerekiyor." yorumunu yaptı.

Bin Selman, Suudi Arabistan'ın "Yahudi karşıtı söylemler ürettiği" yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:

"Ülkemizin Yahudilerle bir sorunu yok. Peygamberimiz Muhammed (SAV), Yahudi bir kadınla evlenmişti. Sadece arkadaşlık değil, evlilik yaptı. Peygamberimizin komşuları Yahudiydi. ABD'den, Avrupa'dan Suudi Arabistan'ı ziyaret etmek için gelen çok sayıda Yahudi bulabilirsiniz. Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudiler arasında bir sorun yok."

The Atlantic adına Bin Selman'la görüşen Jeffrey Goldbery, bu mülakatın son günlerde Gazze Şeridi'nde yaşanan olaylardan önce yapıldığına vurgu yaparak, röportaj anında bu konuların gündeme getirilmediği kaydetti. Goldbery, "Fakat Veliaht'ın bu konular üzerine görüşlerini belirteceğini de zannetmiyorum. Birçok Arap ülkesi gibi Suudiler de Filistinlilerden yoruldu." notunu röportaja ekledi.

"İSLAM'I YAYMAK İÇİN SAVAŞMAK GÖREVİMİZ ARTIK YOKTUR"

Bin Selman ayrıca, "şeytan üçgeni" olarak nitelendirdiği İran, İhvan-ı Müslimin ile terör grupları El-Kaide ve DEAŞ'ın İslam'ı zorla yaymaya ve halifeliği tekrar geri getirmeye çalıştığını savundu.

Suudi Prens, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şeytan üçgeni, bizlerin Müslüman olarak halifeliği tekrar kurması gerektiği fikrini aşılamaya çalışıyor. İslam'ın zaferinin bir imparatorluk zoruyla yeniden kurulması gerektiğini belirtiyorlar fakat Allah ve Peygamber, bizden bunu yapmamızı istemedi. Allah sadece İslam'ı yaymamızı istedi. Bu görev ise yerine getirilmiştir. Bugün her insan kendi inancını seçme hakkına sahiptir. Her ülkede dini kitaplar tedarik edilebilir. Mesaj yerine ulaşmıştır. İslam'ı yaymak için savaşmak görevimiz artık yoktur fakat bu şeytan üçgeni, Müslümanların böyle bir görevi olduğunu söyleyerek Müslümanları manipüle etmeye çalışıyor, Müslümanların imparatorluğunun kurulması gerektiğini dile getiriyorlar."

İran'ın Şii ideolojisini yaymaya, İhvan'ın da demokratik yolları kullanarak "gölge halifelikler" kurmaya çalıştığını öne süren Bin Selman, El-Kaide ve DEAŞ gibi örgütlerin ise her türlü zorluğu kullanarak "İslam'ı yaymaya çalıştığını" dile getirdi. Bin Selman ayrıca, El-Kaide, DEAŞ gibi örgütlerin İhvan sayesinde ortaya çıktığını iddia etti.

"Şeytan üçgeni" olarak yaptığı nitelendirmenin karşısına Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Bahreyn, Umman, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Yemen'i koyan Bin Selman, bu ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) kriterleri doğrultusunda "iyi ilişkiler" kurmaya çalıştığını savundu.

"HAMANEY, HİTLER'DEN DAHA TEHLİKELİ"

Muhammed bin Selman, ABD gezisi bağlamında daha önceki röportajlarında olduğu gibi The Atlantic dergisine verdiği mülakatta da İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'i hedef aldı.

Hamaney'in Adolf Hitler'den daha tehlikeli olduğunu öne süren Bin Selman, "Hitler, Hamaney'in yanında daha iyi görünüyor. Hitler, Hamaney'in yapmaya çalıştığını yapmadı. Hitler, Avrupa'ya hükmetmeye çalıştı, bu kötü fakat Hamaney bütün dünyaya hükmetmeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, The Atlantic dergisinden önce Time dergisine verdiği röportajda, Amerikalı askerlerin Suriye'de "İran'ı durdurma" noktasındaki son durak olduğunu savunmuş ve ancak bu şekilde İran'ın bölgedeki etkisinin artmasının engellenebileceğini belirtmişti.

Selman, "Amerikalı askerlerin Suriye'de uzun vadeli olmasa bile en azından orta vadede kalması gerektiğine inanıyoruz. Suriye'deki ABD gücü, Washington'un bu ülkenin geleceğinde söz hakkına sahip olmasına da imkan verecektir." ifadelerini kullanmıştı.

Suudi Arabistan'ın veliaht prensi Muhammed bin Salman kimdir?

Babası tahta çıktığından beri, Suudi Prensi Muhammed bin Salman istikrarlı bir şekilde hızla yükseldi. Artık babasının sadece bir adım gerisinde.

Genç veliaht gitgide daha fazla güç ele geçirdi. Muhtemel bütün rakipler kenara itildi.

İşte ülkenin bir sonraki yöneticisi ile ilgili bilmeniz gerekenler...

Aile ağacındaki konumu nedeniyle gücü eline aldı
Veliaht prens, babası kral olmadan önce de ona yakındı.

2009 yılında Prens Muhammed, o zamanlar Riyad'ın valisi olan babasının özel danışmanı oldu.

Yine de Prens Muhammed'in tırmanışı bu tür radikal değişikliklere alışık olmayan krallıkta emsalsiz.
Siyasi yolculuğundaki büyük sıçrama, kral Nisan 2015'te kendisinin yerine gelecek olanı yeni jenerasyondan seçtiğinde oldu.

Muhammed bin Nayif, veliaht prens olduğunda, kralın üvey kardeşi Mukrin Bin Abdülaziz kenara itildi.

Kral Salman'ın oğlu da yardımcı veliaht prens olarak atandı.

Bütün bu değişiklikler, Muhammed bin Nayif uzaklaştırıldığında tahtın varisliğine ikinci sırada yer almasının yolunu açtı.

Yeni veliaht prens savunma bakanı olmasının yanı sıra başbakan yardımcılığı
Savunma konusunda iddialı
Salman bin Abdülaziz Ocak 2015'te kral olduğunda, oğluna krallıkta daha iyi bir pozisyon verecek hızlı değişiklikler yaptı.

29 yaşında dünyanın en genç savunma bakanı oldu.

Sadece iki ay sonra, Suudi Arabistan komşusu Yemen'e askeri operasyon başlatacak koalisyona öncülük etti.

Koalisyon şimdilik Yemen Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur'un isyancıların kontrolündeki başkent Sana'yı yeniden ele geçirmesi konusunda başarısız oldu.

Petrole daha az bağımlı bir ekonomi istiyor
Nisan 2016'da, aynı zamanda Ekonomi ve Kalkınma Konseyi'nin başkanı olan nüfuzlu prens, krallığın petrol gelirlerine "bağımlılığına" son vermek için ekonomik reformlar açıkladı.

Vizyon 2013 planının, Suudi halkının "2020 itibariyle petrol olmadan yaşayabilmesine" olanak sağlayacağını söyledi.

Yükselişinden beri genç prens, Suudilere rol modeli olarak sergilendi.

IMF planı "hırslı, geniş kapsamlı bir çaba" olarak nitelendirdi, ancak uygulanmasının zorluklar içerdiği konusunda uyardı.

'Tüm dinlere açık bir ılımlı İslam ülkesi olacağız'
Veliaht Ekim ayında, ülkesinde "ılımlı İslamın" hakim olması için çalıştığını açıkladı.

Salman, "Eskiden olduğumuz yere geri döneceğiz, dünyaya ve tüm dinlere açık bir ılımlı İslam ülkesi olacağız. Çok yakında radikalizmi bitireceğiz" dedi.

Başkent Riyad'daki bir yatırım etkinliğinde konuşan Salman, 1979'dan sonra ülkenin durumunun değiştiğini fakat yetkililerin yakın gelecekte dini radikalizmi saf dışı bırakmayı planladığını söyledi.

Veliaht, "Suudi Arabistan önümüzdeki 30 yılı yıkıcı fikirlerle uğraşmakla geçirmeyecek" dedi.
İran ile ilişkileri değiştirmesi muhtemel gözükmüyor
Mayıs ayında, Prens Muhammed ülkesinin rakip İran ile herhangi bir diyalog başlatma ihtimalini dışladı.

İki ülke, Suriye ve Yemen gibi çatışmaların yaşandığı farklı ülkelerde karşıt tarafları destekliyor.

Riyad ve Tahran arasındaki ilişki, Suudi yetkililerin önde gelen Şii din adamı Nimr El-Nimr'i idam etmesinin ardından daha da kötüleşmişti.

İran devlet medyası prensin yükselmesini "yumuşak darbe" olarak yorumladı.

Ailesine düşkün
31 Ağustos 1985'te doğan Muhammed bin Salman, Kral Salman'ın üçüncü eşi Fahdah bint Felah bin Sultan'ın en büyük oğlu.

Suudi prenslerinin çoğunun aksine eğitimini Suudi Arabistan'da tamamladı.

Bir dizi devlet oragınında çalışmadan önce Kral Suud Üniversitesi'nde hukuk okudu.

Sadece tek bir eşi var ve iki kızı ile iki oğlu bulunuyor.

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.
  Survivor Ümit Karan'ın eşi Zeynep Karan kimdir? İşte Ümit Karan ve eşinin film gibi tanışma hikayesi...
Survivor Ümit Karan'ın eşi Zeynep Karan kimdir? İşte Ümit Karan ve eşinin film gibi tanışma hikayesi...