Erzincan'da deprem oldu - Muğla'da deprem oldu - Manisa'da deprem oldu (20 Mayıs 2017)

Bugün sırasıyla Manisa, Muğla ve Erzincan'da deprem oldu. Depremlerin şiddetinin Manisa'da 2.5 ve 2.3, Marmaris'te 4.3, Erzincan'da 4.1 büyüklüğünde olduğu açıklandı.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, merkez üssü Erzincan’ın Işıkpınar köyü merkezli yerin 10 kilometre derinliğinde saat 14.05 sıralarında 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kısa süreli paniğe neden olan deprem nedeniyle bazı vatandaşlar sokaklara çıktı. İlk belirlemelere göre depremde can ve mal kaybının olmadığı belirtildi.

MARMARİS'TE DEPREM

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinin tespitine göre, saat 14.06'da, merkez üssü Muğla'nın Marmaris ilçesi açıkları olan 4,3 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Depremin 11,52 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi.

MANİSA DA SALLANDI

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde merkez üssü Soğukyurt ve Kozluca Mahalleleri olan 4 ayrı deprem meydana geldi. Depremlerin ardından 30'dan fazla da artçı sarsıntı meydana geldiği öğrenildi. AFAD'tan edinilen bilgilere göre Merkez üssü Soğukyurt Mahallesi olan depremler saat 10.28’de 3.3 şiddetinde ve yerin 9 kilometre derinliğinde, saat 10.56’da 2.5 büyüklüğünde ve yerin 7 kilometre derinliğinde, 11.04’te 3.4 büyüklüğünde ve yerin 7 kilometre derinliğinde, merkez üssü Kozluca Mahallesi olan saat 10.34’te 2.3 büyüklüğünde ve yerin 21 kilometre derinliğinde 4 ayrı deprem meydana geldi. Depremler Soğukyurt ve Kozluca mahallelerinde kısa süreli panik yaşanmasına neden olurken depremlerde herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmadığı öğrenildi. Yaşanan depremler komşu mahalleler olan Azıtepe, Osmaniye, Kestanederesi, Şahyar, Kurudere, Alkan, Piyadeler gibi mahaller ve Alaşehir merkezde de hissedildi.

Soğukyurt Mahallesi Muhtarı Yusuf Korkmaz, "Bu sabaha karşı başlayan sarsıntılar aralıksız sürüyor. Bugün en az 10 adet sarsıntı oldu ve devam ediyor. Köyümüzde geçmişte böyle bir sarsıntı yaşamıyorduk. Mahallemizde yaklaşık bir yıldır jeotermal enerji sondaj çalışmaları yapılıyor. Bunun etkisi olur mu bilemiyoruz, ama daha önce böyle depremler yaşamıyorduk" dedi. Öte yandan, AFAD'tan edinilen bilgilere göre bugün sabah saatlerinden itibaren Alaşehir'de küçük çaplı 30'dan fazla deprem ve artçı sarsıntı meydana geldiği öğrenildi.

DEPREMİN TANIMI VE OLUŞUMU

Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.

Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer yuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "SİSMOLOJİ" denir.

Dünyanın iç yapısı konusunda, jeolojik ve jeofizik çalışmalar sonucu elde edilen verilerin desteklediği bir yeryüzü modeli bulunmaktadır. Bu modele göre, yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km.kalınlığında oluşmuş bir taşküre (Litosfer) vardır. Kıtalar ve okyanuslar bu taşkürede yer alır.Litosfer ile çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2.900 km olan kuşağa Manto adı verilir. Manto'nun altındaki çekirdegin Nikel-Demir karışımından oluştuğu kabul edilmektedir.Yerin, yüzeyden derine gidildikçe ısının arttığı bilinmektedir. Enine deprem dalgalarının yerin çekirdeğinde yayılamadığı olgusundan giderek çekirdeğin sıvı bir ortam olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Manto genelde katı olmakla beraber yüzeyden derine inildikçe içinde yerel sıvı ortamları bulundurmaktadır.

Taşküre'nin altında Astenosfer denilen yumuşak Üst Manto bulunmaktadır.Burada oluşan kuvvetler, özellikle konveksiyon akımları nedeni ile, taş kabuk parçalanmakta ve birçok "Levha"lara bölünmektedir. Üst Manto'da oluşan konveksiyon akımları, radyoaktivite nedeni ile oluşan yüksek ısıya bağlanmaktadır. Konveksiyon akımları yukarılara yükseldikçe taş yuvarda gerilmelere ve daha sonra da zayıf zonların kırılmasıyla levhaların oluşmasına neden olmaktadır. Halen 10 kadar büyük levha ve çok sayıda küçük levhalar vardır. Bu levhalar üzerinde duran kıtalarla birlikte, Astenosfer üzerinde sal gibi yüzmekte olup, birbirlerine göre insanların hissedemeyeceği bir hızla hareket etmektedirler.

Konveksiyon akımlarının yükseldiği yerlerde levhalar birbirlerinden uzaklaşmakta ve buradan çıkan sıcak magmada okyanus ortası sırtlarını oluşturmaktadır. Levhaların birbirlerine değdikleri bölgelerde sürtünmeler ve sıkışmalar olmakta, sürtünen levhalardan biri aşağıya Manto'ya batmakta ve eriyerek yitme zonlarını oluşturmaktadır. Konveksiyon akımlarının neden olduğu bu ardışıklı olay taş kürenin altında devam edip gitmektedir.

İşte yer kabuğunu oluşturan levhaların birbirine sürtündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya da altına girdikleri bu levhaların sınırları dünyada depremlerin oldukları yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada olan depremlerin hemen büyük çoğunluğu bu levhaların birbirlerini zorladıkları levha sınırlarında dar kuşaklar üzerinde oluşmaktadır.

Birbirlerini iten ya da diğerinin altına giren iki levha arasında, harekete engel olan bir sürtünme kuvveti vardır. Bir levhanın hareket edebilmesi için bu sürtünme kuvvetinin giderilmesi gerekir.

İtilmekte olan bir levha ile bir diğer levha arasında sürtünme kuvveti aşıldığı zaman bir hareket oluşur. Bu hareket çok kısa bir zaman biriminde gerçekleşir ve şok niteliğindedir. Sonunda çok uzaklara kadar yayılabilen deprem (sarsıntı) dalgaları ortaya çıkar.Bu dalgalar geçtiği ortamları sarsarak ve depremin oluş yönünden uzaklaştıkça enerjisi azalarak yayılır. Bu sırada yeryüzünde, bazen gözle görülebilen, kilometrelerce uzanabilen ve FAY adı verilen arazi kırıkları oluşabilir. Bu kırıklar bazen yeryüzünde gözlenemez, yüzey tabakaları ile gizlenmiş olabilir. Bazen de eski bir depremden oluşmuş ve yer yüzüne kadar çıkmış, ancak zamanla örtülmüş bir fay yeniden oynayabilir.

Depremlerinin oluşumunun bu şekilde ve "Elastik Geri Sekme Kuramı" adı altında anlatımı 1911 yılında Amerikalı Reid tarafından yapılmıştır ve laboratuvarlarda da denenerek ispatlanmıştır.

Bu kurama göre, herhangi bir noktada, zamana bağımlı olarak, yavaş yavaş oluşan birim deformasyon birikiminin elastik olarak depoladığı enerji, kritik bir değere eriştiğinde, fay düzlemi boyunca var olan sürtünme kuvvetini yenerek, fay çizgisinin her iki tarafındaki kayaç bloklarının birbirine göreli hareketlerini oluşturmaktadır. Bu olay ani yer değiştirme hareketidir. Bu ani yer değiştirmeler ise bir noktada biriken birim deformasyon enerjisinin açığa çıkması, boşalması, diğer bir deyişle mekanik enerjiye dönüşmesi ile ve sonuç olarak yer katmanlarının kırılma ve yırtılma hareketi ile olmaktadır.

Aslında kayaların, önceden bir birim yer değiştirme birikimine uğramadan kırılmaları olanaksızdır. Bu birim yer değiştirme hareketlerini, hareketsiz görülen yer kabuğunda, üst mantoda oluşan konveksiyon akımları oluşturmakta, kayalar belirli bir deformasyona kadar dayanıklılık gösterebilmekte ve sonrada kırılmaktadır. İşte bu kırılmalar sonucu depremler oluşmaktadır. Bu olaydan sonra da kayalardan uzak zamandan beri birikmiş olan gerilmelerin ve enerjinin bir kısmı ya da tamamı giderilmiş olmaktadır.

Çoğunlukla bu deprem olayı esnasında oluşan faylarda, elastik geri sekmeler (atım), fayın her iki tarafında ve ters yönde oluşmaktadırlar.

FAYLAR genellikle hareket yönlerine göre isimlendirilirler. Daha çok yatay hareket sonucu meydana gelen faylara "Doğrultu Atımlı Fay"denir. Fayın oluşturduğu iki ayrı blokun birbirlerine göreli olarak sağa veya sola hareketlerinden de bahsedilebilinir ki bunlar sağ veya sol yönlü doğrultulu atımlı faya bir örnektir.

Düşey hareketlerle meydana gelen faylara da "Eğim Atımlı Fay"denir. Fayların çoğunda hem yatay, hem de düşey hareket bulunabilir.

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.
  Bahçede bulunan 1 cm den daha ufak canlı bakın büyüdüğünde ne oldu!
Bahçede bulunan 1 cm den daha ufak canlı bakın büyüdüğünde ne oldu!