Almanya 2018'in ilk ayında erken seçim yapıyor

Prof. Dr. Faruk Şen’in yorumu şöyle:

Almanya’da Hristiyan Demokrat Parti Başkanı Angela Merkel’in Yeşiller ve Hür Demokratlarla kurmayı planladığı koalisyon hükümeti gerçekleşmedi. Hür Demokratlar masayı terk etti. Yeşiller her türlü tavizi vermelerine rağmen Angela Merkel, Yeşiller ile bir azınlık hükümeti kurmayı reddeti. Böylece Yeşillerin Türkiye düşmanı yöneticilerinden Cem Özdemir’in Dışişleri Bakanlığı hayeli suya düştü. Şimdi erken seçim geliyor.

Erken seçimde neler olabilir?

1) Almanya için Alternatif Partisi aşırı ırkçı bir parti olarak son seçimlerde aldığı 13,6’lık aldığı oy oranını yüzde 18, yüzde 19’lara taşıma şansı artıyor.

2) Angela Merkel’in partisi’de bu erken seçimde aynı oy oranı tutturursa mutlu olması lazım. Angela Merkel’de son dönemde az da olsa puan kaybetti.

3) Sosyal Demokratlar bu seçimde yüzde 20’lik oy oranını tutturmakta güçlük çekecekler. Parti Başkanı ve Başbakan adayı Martin Schulz bu işi kaldıramayacak nitelikte bir adam olduğu için partinin çok kısa zamanda yeni bir başkan seçmesi lazım. Bunuda erken seçimlere kadar yapma şansları yok. Puan kaybedecek partiler arasında Sosyal Demokrat Partiyi’de sayabiliriz.

4) Gerek Yeşiller gerek Hür Demokratlar son aldıkları oy oranlarını tutturma şansına sahip olamayacaklar. Böylece erken seçimde tabloda Almanya İçin Alternatif Partisinin oy artırması dışında bir değişiklik olmayacak. Buna karşılık erken seçim sonuçlarına göre Hristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar Almanya hükümetsiz kalmasın diye büyük bir olasılıkla bir araya gelip koalisyon hükümetini gerçekleştirecekler.Esas olarak Alman Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier bu koalisyon hükümetinin yeni seçimlere gitmeden de gerçekleşmesini istiyor. Fakat sosyal demokratlar yenilen pehlivan yenilmeye doymaz diye tekrar bir seçim istiyorlar. Angela Merkel’in de eli böylece boş kaldı. Angela Merkel Türkiye’yi hedef alarak büyük yanlışlıklar yaptı. Gerek Avrupa Birliğinde otoritesini Macron’un etkisinde kaybederken, Alman toplumuda bir ülke karşıtlığına fazla prim vermeyeceğini ortaya koydu.