Ahmed KAYMAK

Devlet bizi köyümüzde tutamadı

15.06.2017 11:32
Şu sıralar hemen hemen herkesin hayali emekli olunca şöyle bir köyüne dönüp, doğal ortamda birkaç koyun kuzu ve tavuk falan yetiştirebileceği bir kulübe veya bir çiftlik oluşturabilmek.

Şehrin kirli, gürültülü, boğucu, stres ve hızlı yaşamından insanlar doğaya kaçma peşindeler. Zaten artık şehirlerimizde o eski cazibesini ve yaşanırlılığını yitirmişler, dar gelmektedirler.

Doğma büyüme şehirli olmama rağmen köyle bağımız ninelerim sayesinde hiç kesilmedi onları da kaybedince artık kimsemiz olmasa da arada bir teyzemlere amcamlara uğrardık. Onlarda vefat edince bağımız koptu. Ancak gezmeye gidebiliyoruz.

Dedemlerin ikisini de hiç tanımam ben küçükken ölmüşler. Tabii şu an 40 yıl öncesinden bahsediyorum. Yaşım da Eskişehr’in simgesi porsuk nehri kenarında hele yalaman adanın etrafında otlayan mandaları anımsayacak kadar da vardır.

Geçenlerde köylüm olan bir arkadaşla karşılaştım

“ Devlet bizi köyümüzde tutamadı” diye serzenişte bulundu.

Evet, daima yanlış politikalarla şehre lazım olan işgücünü ve sanayileşmeyi sağlamak adına, köyler boşaltıldı.

Karayağız güçlü kuvvetli adamlar kendi köylerinde etini sütünü yumurtasını üretip ekip, biçip kendine çalışırken şehre gelince karın tokluğuna asgari ücretli işlerde çalışıp sistemin çağdaş köleleri haline geldiler.

Para yetmeyince önce hayvanlar sonra topraklar satıldı. Çünkü şehir hayatı pahalıydı su içse para, tuvalete girse para idi.

Oysa köyde ne suya ne hacete para veriliyordu. Üstelik ete, süte hatta yumurtaya, peynire para vermiyordu. Köyde bol bol yediği şeylere şehirde mel mel bakıyordu.

Oysa o yıllarda kendi kendine yeten dünyadaki yedi ülkeden biriydik. Şimdi tohumdan tut nohut, pirinç, kamış şekeri, saman hatta öküz bile dışarıdan geliyor yine de fiyatlar düşmüyor.
Bedava bile olsa almamalıydık çünkü bu arada, verilen balıklardan dolayı balık tutmayı unutuyorduk.

Et üretimi zaten çok azaldı yem ve samanın durumu malum. Devlet ekilmeyen tarlalara dönüm başına para veriyor ki ekerse mazottu işgücüydü kaldırdığı hasat, masrafı karşılamıyor.

Köylü arkadaşım haklı devlet insanını köyünde tutamadı. Okulları kapatmak ve taşımalı eğitim galiba en büyük hata idi. Bir de Güneydoğu’daki feodalite ve terör buna eklenince köylerin suyu çıktı evet köydeki insanını köyünde tutamadı. Köylerimiz ıssız birkaç yaşlı dışında insan kalmamış ve artık çocuk sesleri duyulmuyor.

Hani orada bir köy var uzakta, diye bir şarkı vardı ya, artık orada bir köy yok.

Sinir ve stresin trafik gürültüsünün olmadığı gönlünüzce güzel günler ve huzurlu ramazanlar diliyorum.

 

Yorum Yaz

Yorumunuz alındı!

Yorumunuz başarıyla kaydedilmiştir ve onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

İsim gerekli!

Mesajınızı yazınız!

Henüz yorum yapılmamıştır.